23 Şubat 2010 Salı

Varanasi ... ilahi aşk


Varanasi.. Anlatmak için yeterli ve doğru kelimeleri bulabilmek zor..
Önce biraz bilgi..

Hinduların en kutsal şehri, ölüm ve yaşamın dostça geçinebildiği tek yer belki de.. Yaşlı, bilge, karmaşık ama kaygısız, ağlarken gülen, anlatan ve anlayan şehir.. Shiva nın şehri, Nehir ana Ganj ın şehri,...

Ganj'ın cennetten geldiğine inanılıyor ve nehir ölümlülerin günahlarını yıkıyor.. Burada ölenlerin ruhu bir daha bu dünyada reenkarne olmuyor ve cennete gidiyor , sonsuza kadar orada kalıyor. Ganj kıyısında yanan ateşler binlerce yıldır hiç sönmemiş., ölüm seremonileri aralıksız devam ediyor.

Hindular buraya ölmeye geliyorlar, ölümlerini bekliyorlar. Hindistan'ın dört bir yanından ölmeye gelmiş insanlar nehir kenarında sessizlik içinde ölüm günlerini bekliyorlar.. Yakılmak için gereken odun miktarı aşağı yukarı 300 kilo civarı, odunun iyi kalite olması yanma işlemini hızlandırıyor. Sandalağacı en iyi yanan ama en pahalı odun.. Ölüme gelmiş yaşlı insanlar, odun parası için, önlerine koydukları metal bir tasla dileniyorlar. Biriktirdikleri bir kaç rupiyle en iyi odundan alıp en güzel ve hızlı şekilde yakılmayı umut ediyorlar.

Şehir, nehir kıyısındaki gathlardan oluşuyor. Gathlar, Ganj nehriyle birleşen , hinduların nehirde banyo yapmaya indiği, oturduğu, sohbet ettiği, yemek yediği , yaşadığı ve zamanı geldiğinde ölümle buluştuğu basamaklar.. Varanasi'de yüzlerce ghat var, Hindistan'ın her yöresinin kendine ait bir ghat ı var, o yöreden gelen pilgrimler bu ghatların arkasındaki evlere yerleştiriliyor ve orada Ganj'la bütünleşene kadar devam edecek yaşamlarını sürdürmeleri sağlanıyor.

En büyük ve önemli ghat, Dashashwamedha ghat, ghatların bir nevi merkezi.. Burada her akşamüstü gün batarken Ganga Aarti denen, kutsal Ganj ı chantlarla ve dansla selamlayan şahane bir tören yapılıyor, olağanüstü etkileyici ve renkli bir gösteri, halk basamaklara oturuyor, bazıları chantlara eşlik eden çanları çalıyor, çiçeklerle süslü iyi şans mumları nehre bırakılıyor...


Devam edecek...

4 yorum:

  1. Aşık olmuştum ben Varanassiye...o alevlerden kendimi alamamıştım...sandal ağacının konusu hiç bu kadar güzel gelmemişti...

    YanıtlaSil
  2. Gidenle kalanın farkı bu sanırım. Buradan okuyunca gun icinde bir iki konusttukca, oralar gozumde bir baska dunyanin sinirlari icinde sanki.. hani hicte oyle atla ucaga 5 saat git buraya var gibi degil. Belki anlatan da maharet bilemiyorum tabi ama bir kez daha gitmek istiyecekmisin? Ben bir kez en az gormek istiyorum burayi..
    bu arada guzel fotolar kucukte olsa gozukmeye basladi.
    :)
    Gel pazarr gelllll.

    YanıtlaSil
  3. selamlar,
    blogunuzu, yazılarınızı ve fotoğraflarınızı zevkle ve heyecanla inceledim...anılarınızı okurken heyecanınızı yaşadım :), bilgilendim...
    Hindistan'ın ve Nepal'in kokusunu duyumsatan içten ve sıcak paylaşımınız için teşekkür ederim...:)
    sevgilerimle....fırat

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ediyoruz Fırat :)

    YanıtlaSil