11 Temmuz 2010 Pazar

Siena sarısı

Toscana nın renkleri muazzam, boşuna değil uğruna yazılmış onca şiir, onca öykü, yapılmış onca resim.. Hele o Siena sarısı... yanık şeker gibi... fırından yeni çıkmış italyan çöreği gibi...Sıradan hayatlara girmiş ve buralı insan tarafından belki artık hiç farkedilmeyen, kanıksanmış bu renkler bizler için ayrı bir mutluluk... Sokak aralarında durup dakikalarca gölgeleri ve resimleri izliyoruz.

Sonra bir aralıktan muhteşem bir kahve kokusu duyuluyor, hani çizgi filmlerde koku böyle hayalet gibi gelir ya... aynı öyle... Vrrrt dönüveriyoruz ve o kokunun izini sürüp bir sokak kahvesine ulaşıyoruz.. Minicik bir kafe.. sokakta belki dört belki beş sandalyecik, içerde bir bar.. barın başında italyanlar geçerken bir espresso içimine uğramış.. Espresso tek içimlik bir shot, gün içinde cafelerde ayakta tak atıveriyorsun ve yoluna devam ediyorsun. Öyle bizdeki gibi kahveyi alayım önüme de üç saat beş saat Ayşenin Mehmetin dedikodusunu yapayım değil, kahve içmek.. sadece kahve... Aslan gibi bi kahve.. sert, sıkı, adamı kendine getiren cinsinden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder